10 Ağustos 2020 Pazartesi

R1200 GS ADV inceleme

 

AfricaTwin’i satma planım vardı ve yerine almak istediğim Honda’nın tur motoru Goldwing 1800’dü. Bunun sebebi artık uzun yol sürüşlerimi eşimle beraber yapmaya başlamam ve daha konforlu bir motor alma amacıydı. Fakat maxi endurodan vaz geçemedim. Motoru ilana koymam ve yeni motorumu almam 24 saatten kısa bir zaman aldı. Şanslıydım.

                Motorumu, Eskişehir Honda Yetkili servisi Özmert Motor’dan, motoru görmeden satın aldım. Özmert motorun güvenilir, temiz motorlar satan bir işletme olduğunu biliyordum. Motoru pandemiden kaynaklı şehirden çıkma yasakları dolayısı ile Ankara’ya evime kadar teslim ettiler. Motoru aldıktan sonra Ankara BMW Borusan’dan ayrılan ve gayet güzel bir işletme kuran Boxer Garaj’a(Ankara’da gönül rahatlığı ile götürülecek özel servis) götürdüm ve kontrollerini yaptırdım. Umduğumdan daha titiz bakılmış, kozmetik ve mekanik olarak yorulmamış 2014 model R1200 GS ADV sahibiydim artık.

                Bu yazımda GS ADV’nin teknik özellikleri vs değil kullanıcı deneyimlerini yazacağım. 

 

                Motorun duruşu deposunun büyüklüğünün de etkisiyle çok heybetli. Üzerine binince istemsizce bir tebessüm ettiriyor :D Aldığım motor 6 yaşında ve bilgisayar tuşlarında, marş düğmesinde vs hiçbir deforme yok. Malzeme kalitesi hakikaten çok iyi.            

                Kullanıcı olabilmek için sadece bir bütçe yeterli değil ayrıca uzun boylu da olmanız lazım. Bakmayın kısa boylu insanların Youtube’de çektiği videolara, kısa boylu biri bu motoru kullanırken özellikle şehir içi dur kalklarda çok zorluk çeker. Ayrıca motorda elektronik süspansiyon mevcut, iki kişiye göre süspansiyon ayarını tanımlarsanız motor bir miktar yükseliyor. Boyum 188, iki ayağımın parmak ucunda basıyorum bu ayarda (Not: selem en yüksek ayarında).

                Motorda orijinal ön cam mevcut ve basit bir şekilde cam yüksekliğini giderken bile ayarlayabiliyorsunuz. Cam en üst pozisyonunda iken benim kaskıma rüzgar geliyor fakat herhangi bir türbülans yaşamıyorum.

                Motorumda gidon uzatma mevcut, bu uzun yol seyrini oldukça konforlu hale getiriyor.

                Motor şaftlı olduğu için zincir bakım derdi yok fakat şaft denilen şey zincir kadar iyi bir aktarma elemanı değil. Bunun sebebi zincirin sert gaz tepkilerinde bir miktar esnemesi ve sürüşünüzü daha yumuşak bir hale getirmesi. Şaft ise daha sert bir sürüş sunuyor (vites geçişleri bile zincirli motorda yumuşaktır). Sonuç olarak şaftın artısı; bakımı neredeyse yok denecek kadar az, zincirin artısı; yumuşak bir sürüşe izin veriyor. Gazcı adam işi değil yani şaft.

                Motor 1200 cc 125hp, fakat gücü bu motor için(bence) yetersiz. Bu arada motor çok torklu, düşük devir yüksek viteste bile çok güçlü tepkiler veriyor. (Not:ivmelenmesi Afrika Twin ile neredeyse aynı)

                Motorun vites oranları harika. İlk sürüşlerim zamanlarımda bir üst vitese geçtiğimde acaba vites mi geçmedi diye ekrana baktığım oldu. Bir sonraki vitese geçince elinizi debriyajdan çektiğiniz anda devir göstergesi 1k rpm bile düşmüyor normal kullanımda. Bu da çok akıcı ve yumuşak bir ivmelenme sağlıyor size.

                Motorun gidonu çok hissiz. Yerde ne var, nasıl bir asfaltta gidiyorsunuz anlamak kolay değil. Bu hissizlik sert sürüşlerde alehinize olan bir durum. Ama normal, abartmadan, salına salına giderken hem güvende hissedip hem de konforu yaşamak… Güzel yahu!:) ya bir daha söyleyeceğim bir enduroya göre çok çok konforlu :D

                Motorun frenleri ise bu zamana kadar kullandığım motorlar içinde en iyisi. Sadece fren performansı değil, BMW süspansiyon sisteminin de etkisi ile bu motorda durmak çok kolay. Motorda kombine fren var ve freni sıkınca motor öne yığılmıyor. (Bknz: telelever, paralever nedir?)

                Motorun manevra kabiliyeti ağırlığına göre iyi. Yere paralel uzanan ve motorun altında konumlandırılmış boxer motor ağırlık merkezini aşağıda tutuyor ve o heybetli motor cayır cayır manevra yapıyor.

                Viraj kabiliyeti… Buna değinmeden önce şunu söylemem lazım. Süspansiyon iyi, frenler başarılı ve kullanımı kolay, gaz tepkisi çok sert bir motor değil. Bakın burası çokomelli! Bu motoru özellikle yeni kullananlar bu saydıklarımdan dolayı kendini 1 günde Rossi oldum zanneder. Zannetme birader düşersin. Evet bu motorun virajı da çok güvenli, sanırsın kendi dönüyor ama değil abicim, yapma kardeşim… Sen yine yavaş gir o viraja. (Not: Düşmedim :) 

                Motorumda GlobeScout’un üçlü çanta seti var. Özellikle yan çantalar çok geniş ve bir miktar rüzgar tutuyor. 180km/h üzeri süratlerde, havada da rüzgar var ise kafa sallama yapıyor motor. Bu tedirgin edici bir kafa sallama değil, hafif gaz kesince ya da toparlanıyor. Çantasız henüz hiç kullanmadım.

               

Gelelim bu motor neden alınır (ya da alınmaz) konusuna. Sınıfında ki emsallerine göre evet pahalı bir motor. Bu maliyetin karşılığını size konfor, güven hissi ve malzeme kalitesi olarak veriyor (veriyor kardeşim emin ol! Honda’dan, Yamaha’dan sonra o farkı anlayacaksın). Sık dağ virajlarında o kocaman cüsse ile pegleri yere sürte sürte dönerken neden bu motoru aldım sorusunun cevabını bulacaksın.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.